ÖZ
Amaç
Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal iletişim ve etkileşimde kalıcı eksikliklerin yanı sıra kısıtlı ve tekrarlayıcı davranışlarla karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. OSB’nin erken teşhisi etkili müdahaleler için kritik öneme sahiptir. Bu çalışma, etkileşimli video tabanlı eğitimin sağlık çalışanlarının OSB’nin erken teşhisine ilişkin farkındalık ve bilgilerini artırmadaki etkinliğini değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntem
Türkiye’nin 24 ilinden 8.864 birinci basamak sağlık çalışanı (aile hekimleri ve sağlık personeli) çalışmaya katılmıştır. Eğitim materyalleri, Otizm Tanısal Gözlem Çizelgesi-II değerlendirmelerine dayalı olarak temel OSB semptomlarını gösteren video klipler içermektedir. Video tabanlı eğitimin etkinliğini değerlendirmek amacıyla, Likert ölçekli bir anket kullanılarak eğitim sonrasında değerlendirme yapılmıştır. Veriler, SPSS 22 (IBM Corp., Armonk, NY, USA) yazılımı kullanılarak tanımlayıcı istatistikler ile analiz edilmiştir.
Bulgular
Katılımcıların %94’ü eğitimden memnun kaldıklarını, %92’si içeriğin mantıksal olarak yapılandırıldığını ve %94’ü olgu örneklerinin eğitimi güçlendirdiğini belirtmiştir. Videolar %91 oranında ilgi çekici bulunmuş ve %93 oranında odaklanmayı artırmıştır. Katılımcıların %94’ü videoların OSB’nin temel özelliklerini etkili şekilde aktardığını, %93’ü eğitimin farkındalıklarını artırdığını, %92’si videoların geleneksel yöntemlere kıyasla daha etkili olduğunu ifade etmiş, %94’ü ise benzer eğitimlerin devam etmesini önermiştir.
Sonuç
İnteraktif video tabanlı eğitimin, sağlık çalışanlarının OSB’ye yönelik farkındalık ve bilgi düzeylerini artırmada etkili ve ilgi çekici bir yöntem olduğu bulunmuştur. Katılımcılardan alınan olumlu geri bildirimler doğrultusunda, benzer video tabanlı eğitim materyallerinin rutin tıbbi eğitim programlarına entegre edilmesi, OSB’nin erken tanı ve müdahale süreçlerini destekleyebilir.
Giriş
Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal iletişim ve etkileşimde kalıcı eksikliklerin yanı sıra sınırlı, tekrarlayan davranış ve ilgi kalıpları ile karakterize edilen nörogelişimsel bir bozukluktur. Bunlar, erken gelişim döneminde ortaya çıkar; sosyal ve mesleki işlevlerde klinik olarak anlamlı bozulmaya neden olur.1 OSB’nin kesin etiyolojisi bilinmemektedir; hem çevresel faktörlerin hem de genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.2 Yaklaşık %1’lik prevalansa sahip olduğu tahmin edilen OSB, son zamanlarda dünya çapında artış göstermektedir ve halk sağlığı açısından önemli bir sorun olarak kabul edilmektedir. Bu artışın nedeni; tanı kriterlerindeki değişikliklerden veya toplum, tıp uzmanları ve eğitimciler arasında OSB farkındalığının artmasından kaynaklanıyor olabilir.3, 4 OSB’nin erken teşhisi, gelişimin kritik bir döneminde çocuğun ihtiyaçlarına uygun etkili tedaviyi uygulama açısından hayati önem taşımaktadır. Erken müdahalenin, sosyal davranışlar ve bilişsel beceriler konusunda daha iyi sonuçlarla ilişkili olduğu gösterilmiştir.5
OSB’nin teşhisi, çocuğun bütün gelişim alanlarını ve eş tanı gösteren durumları değerlendirmeyi amaçlayan uzun vadeli ve çok aşamalı bir süreçtir. Bu süreç ebeveynler veya çocukla teması olan diğer kişiler tarafından gözlemlemekle başlar. Çocuğun rutin kontrolleri sırasında ebeveynleri ile ilişki kuran ilk sağlık çalışanları genellikle birinci basamak/aile hekimliği doktorları ve çocuk doktorlarıdır. Bu da, birinci basamak doktorların rutin kontroller esnasında çocuktaki davranışsal belirtileri ilk fark eden kişiler olabileceği anlamına gelmektedir.6, 7
Toplum sağlığının ön saflarında yer alan aile hekimleri, OSB’yi taramak için iyi bir konumdadır. Tanı için herhangi bir laboratuvar testinin olmaması nedeniyle, otizmin erken teşhisi birinci basamakta kolay bir iş değildir. Bu nedenle, sağlık çalışanlarının çocuğun davranışsal özelliklerini gözlemleyerek tanı konusunda dikkat etmesi gerekmektedir.8 OSB belirtileri 2 yaşından önce ortaya çıkabilir; ancak günümüzde ortalama 4-5 yaşlarında tanısı konulmaktadır. OSB semptomlarının başlaması ile tanı arasında bir gecikme gözlenebilir. Sağlık çalışanlarının yeterli bilgi ve farkındalığa sahip olması OSB’li çocukların erken tanınmasını ve böylece erken müdahaleye başlamasını sağlayabilir. Bu sebeple, erken tarama konusunda yapılan özellikle tarama araçları ilgili araştırmalar büyük ilgi uyandırmaktadır. Son yıllarda OSB taraması için çocuğun ebeveynleriyle görüşme sonucu uygulanan birtakım ölçekler hazırlanmıştır. Erken Çocukluk Dönemi Otizm Tarama Ölçeği (CHAT), Değiştirilmiş CHAT, Otizm Davranışı Kontrol Listesi gibi bazı araçlar OSB’yi taramak için kullanılmıştır.9
OSB’nin erken teşhisinde kullanılan mevcut araçlara ek olarak, etkileşimli video tabanlı eğitimlerinde önemli bir rol oynayabileceği düşünülmektedir. Etkileşimli videolar, sağlık çalışanlarının eğitim süreçlerini daha etkili hale getirme potansiyeline sahip olup, otizm tanı sürecinde bilgi ve farkındalığı artırma konusunda yeni fırsatlar sunabilir.10 Bu bağlamda, çalışmamızın amacı etkileşimli video eğitimlerinin, OSB’nin erken teşhisinde ne ölçüde etkili olabileceğini belirlemek ve bu materyallerin sağlık çalışanlarının eğitiminde nasıl katkıda bulunabileceğini incelemektir.
Gereç ve Yöntem
Örneklem
Bu çalışma, Nisan 2017 ile Aralık 2018 tarihleri arasında Türkiye genelinde 81 ilde planlanan farkındalık eğitimleri kapsamında gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya, 24 farklı şehirde (Adana, Ağrı, Ankara, Balıkesir, Batman, Bursa, Çorum, Denizli, Erzincan, Eskişehir, Gümüşhane, Hatay, İzmir, Kırıkkale, Kocaeli, Malatya, Manisa, Muğla, Ordu, Şırnak, Trabzon, Van, Yozgat ve Zonguldak) görev yapan toplam 8.864 sağlık çalışanı (aile hekimi ve birinci basamak aile sağlığı elemanı) katılmıştır.
Video Temelli Otizm Farkındalık Eğitimi
Eğitim kapsamında kullanılan video materyalleri, OSB tanısında yaygın olarak kullanılan Otizm Tanısal Gözlem Çizelgesi-II (ADOS-2) ile değerlendirilmiştir. Bu materyaller, OSB semptomları gösteren 1-5 yaş arası çocuklarla gerçekleştirilen ve altı ay boyunca kaydedilen görüşmelerden seçilmiştir. Videolarda, OSB’nin temel kırmızı bayrak semptomları olan konuşma gecikmesi, isme yanıt vermeme, ortak dikkat eksikliği, sınırlı sosyal etkileşim, azalmış göz teması ve stereotipik hareketler vurgulanmaktadır.11 Ayrıca, normal gelişim örüntülerini karşılaştırmak amacıyla, ADOS-2 görevlerini yerine getiren benzer yaştaki tipik gelişim gösteren bir çocuğun yer aldığı kontrol videosu da eğitim materyaline dahil edilmiştir. Videolarda yer alan çocukların ebeveynlerinden, materyallerin Türkiye’deki sağlık çalışanlarının eğitimi amacıyla kullanılması için yazılı bilgilendirilmiş onam alınmıştır.
Eğitim materyali, bilimsel yazında Adair12 tarafından tanımlanan karar verme adımlarını destekleyecek şekilde yapılandırılmıştır. Karşılıklı iletişim, kontrol ve bulgular arasında geçiş yapılmasını sağlayan bu yapı, eğitimi alan kişinin materyali bağımsız olarak uygulayabilmesine de olanak tanımaktadır.12
Materyalin etkinliğini değerlendirmek amacıyla, 60 tıp fakültesi ikinci sınıf öğrencisi üzerinde bir pilot çalışma yürütülmüştür. Pilot çalışmanın sonuçları doğrultusunda eğitim materyali revize edilmiş ve 2014-2015 yılları arasında Erzurum’da daha geniş ölçekli bir pilot uygulama gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamada, 20-30 kişilik gruplar halinde gerçekleştirilen eğitimlere toplam 156 aile hekimi ve 165 birinci basamak sağlık çalışanı katılmıştır. Bu süreçte, eğitim formatı nihai haline getirilmiştir.
Eğitim Değerlendirme Anketi ve Analizi
Eğitimlerin tamamlanmasının ardından, video materyalinin eğitici, ilgi çekici ve etkili olup olmadığını değerlendirmek amacıyla 16 farklı alanı kapsayan bir anket uygulanmıştır. Anket, beşli Likert ölçeği kullanılarak hazırlanmış olup, katılımcıların “kesinlikle katılmıyorum” ile “kesinlikle katılıyorum” arasında derecelendirme yapmaları istenmiştir. Anket verileri, ilgili il sağlık müdürlükleri tarafından toplanmış ve retrospektif olarak değerlendirilmiştir.
Elde edilen nicel veriler, betimsel istatistikler kullanılarak analiz edilmiş ve tablolar halinde sunulmuştur. Verilerin istatistiksel analizi, SPSS 22 (IBM Corp., Armonk, NY, USA) programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışma için Trabzon Tıp Fakültesi Bilimsel Araştırmalar Etik Kurulu’ndan etik onay alınmıştır (karar no: 2025/174, tarih: 04.02.2025).
Bulgular
Etkileşimli Videolarla İlgili Memnuniyet ve Kullanılabilirlik Düzeyleri
Öğrenenlerin memnuniyet düzeylerini, kullanılabilirlik ve öğrenenler tarafından algılanan faydayı belirlemek amacıyla anketin 1., 3., 4., 5., 6., 7., 9., 10. ve 15. maddeleri kullanılmıştır. Katılımcıların bu maddelere verdikleri yanıtların dağılımları Tablo 1’de sunulmuştur.
Bulgulara göre, “Video materyal içindeki konular açık bir şekilde sunulmuştu” maddesine katılıyorum ve tamamen katılıyorum yanıtını veren katılımcıların oranı %94’tür. Katılımcıların %91’i “Görsel açıdan video materyalini beğendim”, %92’si ise “Video materyaldeki konular mantıklı bir sıraya göre hazırlanmıştı” maddelerine olumlu yanıt vermiştir.
Benzer şekilde, katılımcıların “Videoda örnek olguların yer alması dersin etkisini artırdı” (%94), “Video materyali eğlenceliydi” (%79), “Video materyali dikkat çekiciydi” (%91), “Video materyali dikkati konu üzerinde toplamamı sağladı” (%93), “Video içerisinde alıştırmalar bulunması dersin etkisini artırdı” (%93) ve “Video içerisinde dönüt ekranlarının olması konunun anlaşılmasını kolaylaştırdı” (%91) ifadelerine yüksek oranda katıldıkları gözlenmiştir.
Etkileşimli Videolarla İlgili Algılanan Öğrenme ve Farkındalık Düzeyleri
Etkileşimli videoların öğrenme ve farkındalık üzerindeki etkilerini değerlendirmek amacıyla anketin 8., 11., 12., 13. ve 14. maddeleri kullanılmıştır. Bu maddelere ilişkin katılımcı yanıtlarının dağılımı Tablo 2’de yer almaktadır.
Katılımcıların %91’i “Video materyali anlatılan konu üzerinde derinlemesine düşünmemi sağladı”, %94’ü “Video materyal, otizm muayenesi yapmaya yönelik fikir verdi”, %94’ü “Video materyal, otizmin temel bulgularının öğrenilmesi açısından etkilidir”, %93’ü “Video materyal, otizm konusunda bilinçlenmemi sağladı” ve %94’ü “Video materyal, bu konunun akılda kalıcı olmasını sağladı” ifadelerine olumlu yanıt vermiştir.
Etkileşimli Video Kullanım Gerekliliği
Anketin 2. ve 16. maddeleri, etkileşimli videoların gelecekteki eğitimlerde kullanılma olasılığına ve öğrenme sürecindeki gerekliliğine ilişkin görüşleri değerlendirmektedir. Bu iki maddeye ilişkin sonuçlar Tablo 3’te gösterilmiştir.
Katılımcıların %92’si “Video materyali yardımı ile bu konuyu video kullanılmayan diğer konulardan daha iyi öğrendim” ve %94’ü “Diğer eğitimler için de benzer videoların kullanılmasını öneririm” ifadelerine yüksek oranda katıldıklarını belirtmiştir.
Tartışma
Birinci basamak sağlık çalışanları otizm farkındalık eğitiminde etkileşimli videoların kullanımına yönelik sağlık çalışanlarının yanıtlarından elde edilen bulgularda temel olarak; etkileşimli videoların yüksek memnuniyet ve kullanım kolaylığı sağladığı, öğrenme süreçlerine olan katkıları ve konuyla ilgili farkındalık düzeylerini artırdığı, gelecekteki eğitimlerde kullanımı hakkında olumlu geri dönüşlerde bulunduğu görülmüştür. Ayrıca, etkileşimli videoların farkındalık düzeylerini artırma kapasitesi OSB’nin erken teşhisi ve tedavisi hakkında mevcut yöntemlere önemli ölçüde katkı sağlayabilir. Çalışmamız, etkileşimli videoların sağlık eğitimi için etkili bir araç olduğuna dair kanıtlar sunmaktadır. Elde edilen bulgular literatürdeki diğer çalışmalarla beraber yorumlanmıştır.
Katılımcılar, etkileşimli videoların içeriğinin açık bir şekilde sunulduğunu (%94), görsel açıdan beğenildiğini (%91) ve konuların mantıklı bir sıraya göre hazırlandığını (%92) belirtmiştir. Bu bulgular, etkileşimli videoların içeriğinin anlaşılabilirliğini ve iyi yapılandırılmış olduğunu, eğitim materyali olarak yüksek kullanılabilirliğe sahip olduğunu ve öğrenme aşamalarını olumlu yönde etkileyebileceğini göstermektedir. Ploetzner13etkileşimli videoların öğrenme materyali olarak etkili olduğunu, bilgiyi daha kalıcı bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olduğunu ve öğrenme süreçlerini daha etkileşimli hale getirdiğini belirtmiştir. Mayer14eğitim materyallerinin öğrencilere gereksiz bilgilerden kaçınarak etkili bir şekilde tasarlanmasının, açık ve anlaşılır bir şekilde sunulmasının öğrenme süreçlerinin iyileştirilmesine yardımcı olabileceğini göstermiştir. Sweller15 iyi tasarlanmış öğrenme materyallerinin bilişsel yükü azaltarak öğrenme etkinliğini kolaylaştırdığını belirtmiştir. Sonuçlarımız literatürle uyumlu görünmektedir.
Katılımcılar, videolarda örnek olguların yer almasının ve alıştırmaların bulunmasının dersin etkisini artırdığını (%94 ve %93), dönüt ekranlarının olması konunun anlaşılmasını kolaylaştırdığını (%91) ve video materyallerinin dikkat çekici olduğunu (%91) ifade etmişlerdir. Bu bulgular, etkileşimli videoların hem bilgi aktarımını hem de öğrenme sürecini daha verimli hale getirdiğini, aktif katılımın bilgiye daha iyi erişim sağladığını, etkileşimli videoların öğrenme süreçlerinde önemli rol oynadığını ortaya koymaktadır. Kolås16etkileşimli videoların öğrencileri daha aktif hale getirdiğini, içerikle etkileşim halinde olmalarının dikkatlerini artırdığını ve öğrenme motivasyonlarını yükselttiğini belirtmiştir. Navarrete17 etkileşimli videoların öğrencilerin katılımını ve öğrenme motivasyonlarını artırmada etkili olduğunu, etkileşimli öğelerin öğrenme sürecini daha verimli hale getirdiğini ifade etmiştir. Çalışmamızdan elde edilen sonuçlar literatürü destekler niteliktedir.
Katılımcılar, etkileşimli videoların konu üzerinde derinlemesine düşünmeyi sağladığını (%91), otizmin temel bulguları hakkında bilgi verdiğini (%94) ve bu bilgilerin akılda kalıcı olmasını sağladığını (%94) yüksek olumlu yanıt vererek etkinliğini desteklemiştir. Bu bulgular, etkileşimli videoların algılanan öğrenme ve farkındalık düzeylerini arttırdığını, ayrıca bu araçların eğitimlerde kullanılmasının bilginin daha kalıcı hale gelmesinde etkili olduğunu göstermektedir. Desai ve Kulkarni18 etkileşimli videoların öğrencilerin öğrenme deneyimini geliştirmek için son derece iyi bir eğitim aracı olduğunu ve öğrenmenin etkinliğini artırmada rol oynadığını ortaya koymuştur. Lin ve Yu19ise etkileşimli ve görsel içerikleri zengin öğrenme araçları kullanıldığında öğrencilerin öğrenmeye ilgisinin artabileceğini belirtmiştir.
Katılımcılar, etkileşimli videoların otizm muayenesi yapmaya yönelik fikir verdiğini (%94) ve otizm konusunda bilinçlenme sağladığını (%93) belirtmiştir. Bu sonuçlar, etkileşimli videoların otizm erken tanı ve farkındalığı konusunda etkin bir araç olabileceğini göstermektedir. Etkileşimli video eğitimi sonrasında otizm hakkında bilgi edinilmesi veya eksikliklerin giderilmesi sağlık çalışanlarının otizmi daha hızlı ve doğru bir şekilde teşhis etmesine yardımcı olabilir. Gilbert ve ark.20yaptıkları çalışmada otizm eğitim programının erken yaşta otizm tanısını desteklemek için etkili bir araç olduğunu, ayrıca katılımcıların bilgi ve becerilerini geliştirmede rol oynadığını belirtmiştir. Gore ve ark.21 otizmin erken belirtilerini tanıma eğitim programı sonrası hemşirelerin otizm tanısında kendilerine olan güven, bilgi ve öz-yeterlilik düzeylerinde anlamlı gelişmeler sağladığını bulmuştur. Sonuçlarımız literatürle uyumlu olarak, etkileşimli materyallerin sağlık çalışanlarının eğitimi üzerinde etkisi ve erken teşhis konusunda faydalı olduğunu göstermektedir. Ayrıca otizm gibi spesifik konularda sağlık çalışanlarının bilgi ve farkındalık düzeylerini artırıcı bir araç olarak kullanılması gerektiğini desteklemektedir.
Katılımcıların %92’si “Video materyali yardımı ile bu konuyu video kullanılmayan diğer konulardan daha iyi öğrendim” ve %94’ü “Diğer eğitimler için de benzer videoların kullanılmasını öneririm” ifadelerine yüksek oranda katıldıklarını belirtmiştir. Bu bulgular etkileşimli videoların gelecekteki eğitimlerde kullanılması gerektiğini ve geleneksel yöntemlere göre daha etkili olduğunu göstermektedir. Katılımcıların etkileşimli videoların gelecekteki kullanımı ve etkinliği hakkındaki olumlu görüşleri, bu eğitim aracının kalıcı bir yer edinmesi gerektiğini göstermektedir. Gros ve García-Peñalvo22etkileşimli materyallerle öğrencilerin öğrenme aşamalarına daha aktif katılım sağladığını ve öğrenme deneyimini arttırdığını ifade etmiştir. Ukenova ve Bekmanova23 yaptıkları çalışmada etkileşimli öğrenme yöntemlerinin öğrencilerin öğrenme deneyimlerini geliştirdiğini; öğrenci motivasyonunu ve katılımını arttırdığını bulmuştur. Sonuçlarımız literatür ışığında değerlendirildiğinde, etkileşimli materyallerin kullanımı sağlık çalışanlarının bilgiye ulaşımını arttırabileceğini, otizmin erken tanısında ve tedavisinde önemli fark yaratabileceğini düşündürmektedir.
Çalışmanın Kısıtlılıkları
Bu çalışmanın bazı kısıtlılıkları bulunmaktadır. Öncelikle, çalışmanın kesitsel tasarımı neden-sonuç ilişkilerinin kurulmasını sınırlamaktadır. Ayrıca veriler, katılımcıların öznel beyanlarına dayalı olarak toplanmış olup, objektif ölçüm araçları kullanılmamıştır. Bu durum, elde edilen bulguların yorumlanmasında dikkatli olunmasını gerektirmektedir. Eğitim sonrası memnuniyet düzeylerinin yalnızca kısa vadede değerlendirilmiş olması da çalışmanın bir diğer sınırlılığıdır. Eğitimin uzun vadeli etkilerinin değerlendirilememiş olması, bu etkilerin kalıcılığına yönelik çıkarımlar yapılmasını kısıtlamaktadır. Bununla birlikte, çalışmamız alandaki literatüre katkı sağlayarak bu konuda yapılacak daha geniş örneklemli, boylamsal ve objektif değerlendirmeleri içeren ileri araştırmalar için bir temel sunmaktadır.
Sonuç
Sonuç olarak; birinci basamak sağlık çalışanları otizm farkındalık eğitiminde etkileşimli videoların kullanımını olumlu olarak değerlendirdikleri görülmüştür. Bu çalışma, etkileşimli videoların sağlık çalışanlarının eğitiminde yüksek memnuniyet sağladığını, öğrenme süreçlerini güçlü bir şekilde desteklediğini ve farkındalık oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Erken tanı ve farkındalığın arttırılması, sağlık çalışanlarının otizmi daha etkili bir şekilde yönetmesini sağlayacaktır. Videoların açık ve anlaşılır olması, görsel açıdan zengin olması öğrenme süreçlerinin etkinliğini arttırabilir. Bu bağlamda, etkileşimli videoların eğitimde etkin bir araç olarak kullanılması ve sağlık eğitimlerinde daha yaygın bir şekilde yer alması teşvik edilmelidir. Gelecek araştırmalar, etkileşimli videoların farklı eğitim alanlarında etkinliğini artıracak yöntemleri incelemelidir. Ayrıca, bu tür materyallerin etkinliğini artırmak için teknolojik yeniliklerin entegrasyonu üzerine daha fazla incelemelere ihtiyaç vardır.


