Özgün Araştırma

Türkiye’de Cinsel İstismar Mağduru Çocukların Beyanlarında Ölçüt Bazlı İçerik Analizine Göre Değerlendiriciler Arası Güvenilirlik

10.4274/tjcamh.galenos.2020.97269

  • Çilem Bilginer
  • Belgin Üstün Güllü
  • Gülçin Orhan
  • Bilge Merve Kalaycı
  • Gülsen Erden
  • Nilüfer Koçtürk

Gönderim Tarihi: 26.09.2020 Kabul Tarihi: 05.12.2020 Turk J Child Adolesc Ment Health 2021;28(1):52-59

Amaç:

Ölçüt bazlı içerik analizi (ÖBİA), cinsel istismar mağduru çocukların gerçek/yalan beyan ayrımında kullanılan 19 ölçütten oluşan adli bir ölçektir. Bu çalışmada, Türkiye’deki cinsel istismar mağduru çocukların beyanlarında ÖBİA’ya göre değerlendiriciler arası güvenilirliğe (DAG) yönelik ilk verileri sunmak amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem:

Bağımsız dört değerlendirici (iki psikolog ve iki çocuk psikiyatristi) cinsel istismar mağduru çocuklara ait 31 adli görüşmeyi değerlendirmiştir. Her bir ölçüt 0; yok, 1; mevcut ve 2; güçlü mevcut olarak kodlanmış, 1 ve 2 olarak kodlanan ölçütler “var” kabul edilmiştir. DAG, her bir ölçüt ve toplam ÖBİA skoru için intraclass correlation coefficient (ICC) ve Pearson korelasyon testi ile değerlendirilmiştir.

Bulgular:

Tüm değerlendiriciler arasında her bir görüşme için en az 8 en fazla 18 ölçüt olmak üzere ortalama 13 ölçütün “var” olarak işaretlendiği saptanmıştır. ÖBİA toplam skoru açısından tüm değerlendiriciler arasında güvenilirliğin güçlü olduğu, ölçüt bazından bakıldığında “hafızanın yanılabilirliğini kabul, ilintili dışsal detaylar ve suça dair spesifik özellikler” ölçütlerinde DAG’nin zayıf olduğu, diğer ölçütlerde güvenilirliğin orta-güçlü olduğu saptanmıştır. Öte yandan çocuk psikiyatristleri ve psikologlar kendi arasında değerlendirildiğinde ÖBİA ölçütleri açısından güvenilirliğin büyük oranda zayıf olduğu yalnızca “diyalogların alıntılanması ve saldırganı affetme” ölçütleri açısından her iki değerlendirici grubunda da güvenilirliğin güçlü olduğu bulunmuştur.

Sonuç:

Bu çalışma, birçok ÖBİA ölçütü için DAG’nin zayıf olduğunu göstermiştir. Bu da mağdur beyanlarının güvenilirliğinin yalnızca ÖBİA’ya göre değerlendirilemeyeceği şeklinde yorumlanmıştır. Türkiye’de cinsel istismar mağduru çocukların beyanlarının içeriğini değerlendiren ileri araştırmalara ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: Çocuk cinsel istismarı, beyanın güvenilirliği, değerlendiriciler arası güvenilirlik, ölçüt bazlı içerik analizi, Türkiye

Giriş

Türkiye’deki son resmi istatistik verilerine göre 18.623 çocuk, cinsel suçların mağduru olarak güvenlik birimlerine gelmiş veya getirilmiş, mağduru oldukları olaya ilişkin beyanda bulunmuştur.1 Çocukluk çağı cinsel istismarında, iddia olunan eyleme ilişkin eldeki tek kanıt çoğu kez mağdur ya da şüphelinin beyanı ile sınırlı kalmaktadır. Diğer bir deyişle bu tür davalar; beyana karşı beyan durumundan ibarettir ki bu beyanların güvenilirliği mahkeme kararlarının temel taşını oluşturur.2 Öte yandan çocuk cinsel istismarına ilişkin yüksek rakamlar, bu suça ilişkin fiziksel kanıtların azlığı ve çocukların bildirimlerinin değerlendirilmesinin zor olması, beyanın güvenilirliğe ilişkin objektif, güvenilir ve geçerli tekniklere olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır.3,4 Türkiye’de beyanın güvenilirliğini değerlendirme amacıyla standart biçimde kullanılan ve mahkemeler tarafından kanıt niteliğinde sayılan bir araç yoktur. Ancak bu amaçla, bilirkişi raporu olarak ölçüt bazlı içerik analizi (criteria-based content analyses) (ÖBİA), istenmesinin uygun olabileceği önerilmiştir.5

Ölçüt bazlı içerik analizi, üç aşamalı ifadenin güvenilirliği değerlendirmesinin (statement validity assesment) çekirdeğini oluşturur. İfadenin güvenilirliği değerlendirmesinin (İGD)ilk aşaması yarı yapılandırılmış bir adli görüşme, ikinci aşaması ÖBİA’ya dayalı içerik analizi, üçüncü aşaması ise ÖBİA çıktılarının güvenilirlik tarama listesi ile değerlendirilmesinden oluşur. İGD, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinin adli yargılama süreçlerinde bilimsel bir kanıt olarak kabul edilir.4 İGD’nin kabul edilebilir bir kanıt olarak değerlendirildiği İspanya’da adli psikologlar, İGD’ye dayalı bir rapor ile beyanın güvenilirliğini onaylarsa, mahkemenin ikna oranının %93,3 olduğu, bu rapor ile beyanın güvenilir bulunmadığı bildirildiğinde ise mahkemelerdeki beraat oranının %100 olduğu aktarılır.6 İGD’nin en önemli parçası olarak tanımlanan ÖBİA ise dünya genelinde en yaygın kullanılan gerçeği değerlendirme aracıdır.7 ÖBİA’nın kanıtlanmış olgularda doğru beyanı belirleme oranının %90’a vardığı bildirilir.8 Buna karşın analizi iyi bilen, eğitimi almış uzmanlar arasında bile ÖBİA’ya göre yapılan gerçek/yalan beyan sınıflamasının düşük doğruluk oranı gösterebileceği bulunmuştur.9 Yanlış pozitif ya da yanlış negatif olarak yorumlanan beyanlar ise hem mağdur hem şüpheli hem de sürece dahil olan diğer bireyler için potansiyel travmatik sonuçlara yol açabilir.10

Adli görüşme içeriğinde ÖBİA ölçütlerinin var olup olmamasının, güvenilirlik adına pozitif yanlılık barındırdığı bildirilir. Yani, bir ölçütün varlığı, beyanın gerçekten deneyime dayalı olduğunu gösterirken ölçütün olmaması beyanın uydurma olduğunu göstermez. Örneğin söz konusu basit bir olaysa gerçek bir beyanın içeriği de kısıtlı kalabilir ya da mağdur, detaylı bir beyanda bulunmak için yeterli motivasyona sahip değilse gerçek bir beyanın kalitesi düşebilir. Bu nedenle ÖBİA’nın tanısal bir tarama aracı olarak değerlendirilemeyeceği vurgulanır. Öte yandan ÖBİA’ya ait standardize bir ölçüt ağırlığı sistemi ya da kesme noktası da yoktur. ÖBİA kullanılarak yapılan güvenilirlik araştırmaları, gerçek bir beyanda ilk üç ölçütün bulunması gerektiği; ilk beş ölçüte ek iki ölçüt ile ya da ilk üç ölçüte ek dört ölçüt ile toplamda yedi ölçütün bulunması gerektiği gibi çeşitli sonuçlar sunmaktadır.6 ÖBİA temelli güvenilirliği değerlendiren birçok araştırma olmasına karşın değerlendiriciler arasındaki güvenilirliği (DAG) inceleyen araştırma sayısı sınırlıdır.11-13 Türkiye’den ise tek bir yayınlanmamış tez araştırması mevcuttur.14

Sonuç olarak ülkemizdeki resmi veriler, her yıl sayısı giderek artan binlerce cinsel istismar mağduru çocuğun adli makamlarca dinlendiğini gösterir.1 Bu çocukların adli görüşmelerinin güvenilirliğine dair değerlendirmeler, savcılık makamı tarafından, çocuk izlem merkezlerinde (ÇİM) ya da mahkemelerde görevli sosyal çalışmacılardan ya da çocuk psikiyatristlerinden istenebilmektedir. Ülkemizdeki yüksek mağdur rakamları ve mahkeme kararlarında mağdur beyanının önemi göz önünde bulundurulduğunda, tüm dünyada beyanın güvenilirliğini değerlendirmeye yönelik sıkça kullanılan ÖBİA’nın Türkiye’deki uygulanabilirliği ve değerlendiriciler arasındaki tutarlılık merak uyandırmıştır. Bu amaçla çalışmamızda, cinsel istismar mağduru çocukların soruşturma aşamasındaki beyanları ÖBİA’ya göre iki farklı meslek grubundan ikişer değerlendirici tarafından kodlanmış ve DAG incelenmiştir. Çalışmamız, bu kapsamda Türkiye’de yapılmış ilk araştırma niteliğindedir.


Gereç ve Yöntem

Adli Görüşme Videoları

Çalışmaya dahil edilen görüşme kayıtları, bir yıllık sürede ÇİM’e getirilen 18 yaş altı cinsel istismar mağduru çocuklar arasından seçilmiştir. Bu kayıtlar, çalışmanın yürütüldüğü merkezde görevli, T.C. Sağlık Bakanlığı Çocukla Adli Görüşmeci Sertifikalı Eğitim Programı'na katılmış ve ÖBİA hakkında bilgi sahibi olan adli görüşmeciler tarafından gerçekleştirilen adli görüşme kayıtlarıydı. Kayıta alınan görüşmelerin başlangıcında, adli görüşmeciler tarafından, görüşmenin yapıldığı kayıt odasının özellikleri, görüşmeye ait ses ve görüntü kaydının alındığı bilgisi her mağdura aktarılır. Ardından öncelikle çocuğu ve ailesini tanımaya yönelik sorular ve çocukla güven ilişkisini kurmaya yönelik günlük yaşam olayları hakkında sorular sorulur ve böylece adli görüşmeye hazırlık süreci tamamlanır. Bunu takiben çocuğun ÇİM’ye getirilmesine neden olan olaya dair yaş ve gelişim özelliklerine uygun sorular ile yarı yapılandırılmış bir görüşme gerçekleştirilir. Son olarak çocuğa uygun içerikte bir cinsel eğitim verilip görüşmeye katılımına dair kendisine teşekkür edilerek görüşme tamamlanır. Ancak adli görüşmeler sırasında çocuklar, henüz görüşmeye hazırlık aşamasındayken spontane olarak yaşadıkları olaya ilişkin bilgi vermeye başlayabilmektedir. Bu durumda görüşmeciler mağdurun açık anlatımına izin verirken ek sorular ile elde edilmesi gereken ayrıntıları tamamlarlar. Bu çalışmada, görüşmenin başından sonuna kadar geçen toplam süre, adli görüşme süresi olarak alınmıştır.

İzlenen kayıtlar, cinsel istismar beyanında bulunmuş, aynı merkezde adli muayenesi gerçekleştirilmiş ve penetrasyona ilişkin fiziksel delilleri bulunduğu adli dosyasına işlenmiş olan mağdurlara aitti. Teknik açıdan değerlendirmeye uygun ses ve görüntü kaydına sahip olmayan videolar çalışma dışı bırakılmıştır. Görüşmeler sırasında herhangi bir cinsel eylem aktarmayan, failden şikayetçi olmayan ya da failden şikayetçi olan ancak yaşadığı cinsel eylemler sırasında kendi onayının olduğunu bildiren çocuklara ait videolar, değerlendirme yanlılığını önlemek amacıyla çalışma dışı bırakılmıştır. Bu çocuklara ait yaş ve cinsiyet verileri dışında herhangi bir kişisel veri kaydedilmemiş ve çalışmada kullanılmamıştır. ÖBİA, tüm görüşme boyunca çocuğun cinsel istismara dair verdiği bilgiler üstünden gerçekleştirilmiştir.

Ölçüt Bazlı İçerik Analizi

ÖBİA, Undeutsch tarafından tanımlanmış “gerçekte yaşanmış olan olaylara ilişkin ifadeler, yaşanmamış ve/veya uydurma olan olaylara ilişkin ifadelere nazaran niteliksel ve niceliksel olarak daha zengindir.” hipotezine dayanmaktadır.15 Bu analiz ile adli görüşme; beş ana başlıkta toplanan on dokuz ayrı ölçüt ile incelenir (Tablo 1). Bu çalışmada, 19 ölçüte ait üçlü derecelendirmeyi içeren, güvenilirlik çalışmalarında sıkça kullanılan ölçek formu kullanılmıştır.8,16 Bu ölçek, ölçütlere yönelik iki ölçüm sunar. İlk olarak var/yok, ikinci olarak eğer var ise ne derecede var olduğu belirlenir. Her bir ölçüt ayrı ayrı değerlendirilir ve ölçütün yokluğu “0”, ölçüt mevcutsa “1” ve ölçüt güçlü bir şekilde/kesinlikle mevcutsa “2” olarak derecelendirilir. Buna ek olarak değerlendirme sonunda her bir ölçekten 0-38 arasında tek bir toplam puan elde edilir. Toplam puan <10 puan ise bu beyan “güvenilir değil”, >16 puan ise “kesin güvenilir” olarak yorumlanır. Arada kalan 10-16 puan ise uzmanın değerlendirmesine göre “görüş oluşmadı”, “hafif güvenilir” ya da “orta güvenilir” şeklinde yorumlanır.16

Değerlendiriciler

Videolar dört farklı değerlendirici tarafından kodlanmıştır. Değerlendiricilerin ikisi adli psikoloji alanında eğitimine devam eden ve en az bir yıldır çocuk ruh sağlığı alanında görev yapan klinik psikologlar iken diğer ikisi T.C. Sağlık Bakanlığı Çocuk ile Adli Görüşmeci Sertifikalı Eğitim Programı'na katılmış çocuk psikiyatristleridir. Tüm değerlendiriciler ÖBİA hakkında teorik eğitime ve pratik tecrübeye sahipti. Değerlendiriciler, seçilen kayıtları aynı merkezdeki boş bir odada birbirlerinden bağımsız olarak, olgular hakkında tartışmadan ve kendi değerlendirme sonuçlarını karşılaştırmadan, ÖBİA’ya göre değerlendirmiştir.

İstatistiksel Analiz

Elde edilen değerlendirme puanları Windows için SPSS 23.0 paket programına girilmiştir. İstatistiksel değerlendirmelerde ölçümle elde edilen veriler aritmetik ortalama ± standart sapma, sayımla elde edilen veriler yüzde (%) olarak gösterilmiştir. Değerlendiriciler arası güvenilirlik, her bir ölçüt ve toplam puan için intraclass correlation coefficient (ICC) kullanılarak hesaplanmıştır. ICC değeri 0,90’dan büyükse değerlendiriciler arasında mükemmel güvenilirlik, 0,70-0,90 arasındaysa güçlü güvenilirlik, 0,50-0,70 arasındaysa orta güvenilirlik, 0,50’den küçükse zayıf güvenilirlik olarak yorumlanmıştır.17 Ek olarak meslek gruplarına göre değerlendiricilerin ÖBİA toplam puanları Pearson korelasyon analizi ile değerlendirilmiştir. Buna göre r değeri 0,70’den büyükse mükemmel ilişki, 0,60-0,70 arasında ise güçlü ilişki, 0,40-0,60 arasında ise orta ilişki, 0,30-0,40 arasında ise düşük orta ilişki ve 0,30’dan küçük ise düşük ilişki olarak değerlendirilmiştir.18 Anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alınmıştır.

Bu çalışma için, çalışmanın yürütüldüğü ÇİM’nin bağlı olduğu hastanenin etik kuruluna başvurulmuş, onay alındıktan sonra görüşme kayıtları, değerlendiriciler tarafından ÇİM’de izlenmiştir. Protokol no: 2017/35 Değerlendiriciler, çalışmaya başlamadan önce, adli görüşme kayıtlarını yalnızca ÇİM’de izleyeceklerine ve çalışma amacı dışında kişisel kayıt almayacaklarına yönelik taahhütte bulunmuştur.

Bulgular

Mağdurlara ve Adli Görüşme Kaydına ait Genel Özellikler

Çalışma tarihleri arasında 41 çocuğa ait adli görüşme kaydı incelenmiştir. Bu kayıtlarda, yaşadığı cinsel eylem(ler)in kendi onayı ile gerçekleştiğini bildiren dokuz çocuk ve görüşme boyunca kendisine yönelik gerçekleşmiş cinsel eylem beyanında bulunmayan bir çocuğa ait görüşmeler değerlendirme dışı bırakılmıştır. Buna ek olarak iki çocuğun görüşme kaydı teknik sorunlar nedeniyle (görüşme kaydının yarım kalması) değerlendirilememiş ve çalışma dışı bırakılmıştır. Kalan 29 çocuktan ikisinin, iki farklı cinsel istismar eylemine dair beyanda bulunduğu saptanmış ve her iki olay da değerlendiriciler tarafından ayrı ayrı kodlanmıştır. Böylece toplam 31 adli görüşme ÖBİA’ya göre değerlendirilmiştir. Mağdurların 24’ü kız, 5’i erkek çocuktu. Görüşme yapıldığı sırada mağdurların yaş ortalaması 15,1±2,0 yaş olarak belirlenmiştir. Değerlendirilen adli görüşmeler ortalama 25,7±10,0 dk sürdüğü saptanmıştır.

ÖBİA Ölçütleri ile İlişkili Bulgular

Bu çalışmada, değerlendiriciler tarafından 1 ya da 2 olarak kodlanan ÖBİA ölçütleri “var”, 0 olarak işaretlenen ölçütler “yok” olarak değerlendirilmiştir. Buna göre; mağdurların beyanlarının tümünde, ifadenin tutarlılığı, spontane ifade, yeterli miktarda detay, bağlamsal bileşen ve suça dair spesifik özellikler ölçütleri değerlendiriciler tarafından ortak olarak “var” işaretlenmiştir. Ek olarak karşılıklı etkileşimlerin tanımlanması ve diyalogların alıntılanması ölçütleri ortak olarak en fazla “var” işaretlenen (sırasıyla; %96,8 ve %90,3) diğer ölçütler olmuştur. Buna karşın kendini suçlama, yanlış yorumlanmış detayların doğru aktarımı ve kendiliğinden düzeltmeler ölçütleri ortak olarak en az “var” işaretlenen (sırasıyla %6,5, %9,7 ve 12,9) ölçütler olmuştur. Ayrıca saldırganı affetme ve beklenmedik yarım bırakmalar ölçütleri tüm değerlendiriciler tarafından ortak olarak en fazla (sırasıyla %80,6 ve %64,5) “yok” işaretlenen ölçütler olmuştur. Öte yandan değerlendiriciler arasında kodlama tutarsızlığının (ortak biçimde var ya da yok olarak işaretlenmeyen) en yüksek gözlendiği ölçütler sırasıyla kendiliğinden düzeltmeler (%80,6), yanlış yorumlanmış detayların doğru aktarımı (%70,9), hafızanın yanılabilirliğini kabul (%70,9), istismarcının ruh haline ilişkin atıflar (%67,7), kendi ifadesi hakkında ayrıntıda şüpheye düşme (%64,5), kendini suçlama (%64,5) ve ilintisiz çevresel detaylar (%58,0) ölçütleri olmuştur. Tüm değerlendiriciler arasında her bir görüşme için en az 8 en fazla 18 ölçüt olmak üzere ortalama 13 ölçütün “var” olarak işaretlendiği saptanmıştır.

Toplam ÖBİA Puanına Ait Değerlendiriciler Arası Güvenilirlik

Psikolog değerlendiricilerden ilkinin toplam ÖBİA puanı ortalama 26,9±4,01 iken ikincisinin toplam puanı ortalama 23,7±4,67 bulunmuştur. Toplam puanlar açısından iki değerlendirici arasında pozitif yönde mükemmel ilişki bulunmuştur (p<0,01, r=0,753). Çocuk psikiyatristi olan değerlendiriciler arasından ilkinin toplam ÖBİA puanı ortalama 24,48±5,04, ikincisininki 22,00±4,78 bulunmuştur. Toplam puanlar açısından iki değerlendirici arasında pozitif yönde orta düzeyde ilişki bulunmuştur (p<0,01, r=0,505). Her bir görüşme için ortalama ÖBİA toplam puanı 16 puanın üstünde bulunmuştur. Tüm değerlendiriciler arasında ÖBİA toplam puanı açısından DAG’nin güçlü olduğu saptanmıştır (ICC=0,794; p<0,001).

Ölçütlere ait Değerlendiriciler Arası Güvenilirlik

ÖBİA ölçütlerinden ifadenin tutarlılığı, yeterli miktarda detay, bağlamsal bileşen ve karşılıklı etkileşimlerin tanımlanması ölçütlerinde, psikolog değerlendiricilerden en az birinin kodlamalarında varyansın sıfır olduğu saptanmış, bu ölçütler, tüm değerlendiriciler arası güvenilirlik ve psikolog değerlendiriciler arası güvenilirlik analizlerine dahil edilmemiştir. Geriye kalan ölçütler arasında diyalogların alıntılanması, saldırganı affetme, kendi psikolojik durumuna atıf ve alışılmadık detaylar ölçütlerinde DAG’nin güçlü olduğu, suça dair spesifik özellikler, hafızanın yanılabilirliğini kabul ve ilintili dışsal bağlantılar ölçütlerinde zayıf güvenilirlik olduğu, diğer ölçütlerde orta güvenilirlik olduğu bulunmuştur (Tablo 2).

Çocuk psikiyatristleri kendi arasında değerlendirildiğinde saldırganı affetme ve diyalogların alıntılanması ölçütlerinde DAG’nin güçlü olduğu (ICC >0,70), buna ek olarak suça dair spesifik özellikler, alışılmadık detaylar, kendi psikolojik durumuna atıf, istismarcının ruh haline atıf ve yanlış yorumlanmış detayların doğru aktarımı ölçütlerinde güvenilirliğin orta olduğu (0,50< ICC <0,70), diğer ölçütlerde güvenilirliğin zayıf olduğu (ICC <0,50) saptanmıştır (Tablo 3).

Psikologlar kendi arasında değerlendirildiğinde yalnızca saldırganı affetme ve diyalogların alıntılanması ölçütlerinde DAG’nin güçlü olduğu (ICC >0,70), ek olarak kendi psikolojik durumuna atıf, kendiliğinden düzeltme ve alışılmadık detaylar ölçütlerinde güvenilirliğin orta olduğu (0,50< ICC <0,70), diğer ölçütlerde güvenilirliğin zayıf olduğu bulunmuştur (Tablo 4).


Tartışma

Bu çalışmada, cinsel istismar mağduru çocukların soruşturma aşamasında alınan beyanları ÖBİA analizine göre dört farklı değerlendirici tarafından kodlanmıştır. Bu görüşmelerin, en az 8 en fazla 18 ölçüt olmak üzere ortalama 13 ölçütü karşıladığı saptanmıştır. Ayrıca ÖBİA’nın ilk altı ölçüt ve son ölçüt tüm görüşmelerde değerlendiriciler tarafından ortak biçimde en fazla “var” olarak kodlanan ölçütler olmuştur. ÖBİA toplam puanı açısından tüm değerlendiriciler arasında güvenilirliğin güçlü olduğu saptanmıştır. Ölçütler açısından bakıldığında ise yalnızca “hafızanın yanılabilirliğini kabul, ilintili dışsal detaylar ve suça dair spesifik özellikler” ölçütlerinde DAG’nin zayıf olduğu, diğer ölçütlerde güvenilirliğin orta-güçlü olduğu saptanmıştır. Öte yandan çocuk psikiyatristleri ve psikologlar kendi arasında değerlendirildiğinde ÖBİA ölçütleri açısından güvenilirliğin büyük oranda zayıf olduğu saptanmıştır. “Diyalogların alıntılanması ve saldırganı affetme” ölçütleri her iki değerlendirici grubunda da güvenilirliğin güçlü bulunduğu ölçütler olmuştur.

Araştırmalar, gerçek bir beyanda ortalama yedi ÖBİA ölçütünün karşılandığını göstermektedir.6 Eyüpoğlu5 ise güvenilir beyan açısından en az 8 ölçütün karşılanmasının değerli bir ölçüt olduğunu vurgulamıştır. Bu çalışmada, adli görüşmelerin en az 8 ölçütü karşıladığı, ortalama 13 ölçütü karşıladığı bulunmuştur. ÖBİA’nın temel varsayımına göre, gerçek deneyime dayalı olaylara ait beyanın içeriği gerçek olmayanlardan daha zengindir. Buna göre değerlendirilen beyanlarda her bir ölçütün varlığı beyanın gerçek olduğunun da göstergesidir. Ancak geçmişte yaşanmış olaylara ait hafızaya dayalı hatalar ya da bu ölçütleri bilen yalan beyanlılar göz önünde bulundurulursa bu varsayımın yetersiz kalacağı vurgulanır.19 Çocuklar genellikle yalan söyleme eğiliminde olmazlar ancak geçmiş yaşantılarını tanımlarken yönlendirmelerden, olayı anlamlandırma ve/veya aktarma becerilerinin yetersizliğinden etkilenebilirler.20 Öte yandan ÖBİA ile değerlendirme yapılırken her bir ölçütün varlığının; olayın üstünden geçen süre, mağdurun yaşı, sözel beceri düzeyi, olayın karmaşıklığı, daha önce kaç kez aynı beyanda bulunmak zorunda kaldığı, adli görüşme sırasında görüşmecinin baskıcı tutumu, yönlendirici görüşme yöntemi ya da mağdurun olaya ilişkin tekrarlayıcı sorulara maruziyeti gibi pek çok etmenden etkilenebileceği, tüm bunların göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanır.6,21,22  Bu bakımdan, özellikle ÖBİA hakkında bilgi sahibi olan görüşmeciler ile yürütülmüş yarı yapılandırılmış adli görüşmelerin, ÖBİA için gerekli olan yeterli miktarda detay ve ölçütlerin elde edilmesine olanak sağlayacağı bildirilir.23 Bizim araştırmamızda tüm adli görüşmeler, ÖBİA ölçütlerini bilen ve çocukla adli görüşme konusunda eğitim almış adli görüşmeciler tarafından bir ÇİM’de gerçekleştirilmişti. Bu husus, çalışmanın güçlü yanlarından biri olarak değerlendirilebilir. Ancak cinsel istismar mağduru çocukların ÇİM’ye yönlendirilmeden önce karakollarda ya da ilk bildirimde bulunduğu ortamlarda (okullar, sosyal bakım kurumları gibi) olaya ilişkin tekrarlayan sorulara maruz kalabildiği bilinmektedir. Bu çalışmaya alınan çocukların kaçıncı kez aynı beyanda bulunduğuna ilişkin bir veri kaydedilmemiştir. Öte yandan yapılan içerik analizi yalnızca çocukların soruşturma aşamasında verdiği kayıt altındaki beyanları ile sınırlı kalmıştır. Adli dosyada yer alan, çocuğun verdiği ilk beyan ve kovuşturma aşamasında çocuktan alınan ek beyanlar değerlendirilmemiştir. Bu bakımdan yapılan ÖBİA analizinin tek başına güvenilirlik açısından eksik bir değerlendirmeyi yansıttığı söylenebilir. Ancak çalışmanın ana amacı ÖBİA’ya göre güvenilir/yalan beyan ayrımında bulunmak değil, ÖBİA ölçütleri açısından değerlendiriciler arası güvenilirliği değerlendirmekti. Bu açıdan bakıldığında değerlendirmelerin tek bir görüşme kaydı üzerinden yapılmış olması çalışmadaki standardizasyonun sağlanması açısından değerli bulunmuştur.

ÖBİA ile gerçek/yalan beyan sınıflamasının yapıldığı araştırmalar, bu analizi iyi bilen uzmanlar arasında bile güvenilirliğin düşük olabileceğini göstermektedir.9,19 Bu da ÖBİA’nın temel sorunsalına bağlanmaktadır. Yani bir ölçütün varlığı, beyanın gerçekliğini desteklerken olmaması o beyanın yalan olduğunun göstergesi sayılamaz. Bu çalışmadaki tüm görüşmeler, ÖBİA toplam puanları açısından “güvenilir” olarak yorumlanmış, DAG ise güçlü bulunmuştur. Ölçüt bazlı değerlendirildiğinde DAG’nin değişkenlik gösterdiği saptanmıştır. Benzer araştırmalarda, bu sonucun tekrarladığı, toplam puan açısından güçlü ancak ölçütler bazında geniş dağılım gösteren güvenilirlik saptandığı görülmektedir.11,13,16 Ancak ÖBİA ölçütlerinden toplam puan elde edilmesi ve bunun yorumlanmasının bu analizi basitleştiren bir yöntem olduğu savunulur.24 Nitekim gerçek ve uydurma öykülerin güvenilirliğinin karşılaştırıldığı bir araştırmada, uydurma öykülerden elde edilen toplam ÖBİA puanının daha yüksek bulunduğu ancak olayın detaylarını değerlendiren, “beklenmedik yarım bırakma” ve “ilintili dışsal detaylar” ölçütlerinin gerçek ve uydurma beyan ayrımı sağladığı gösterilmiştir. Sonuç olarak bu ölçütlerin gerçek beyanı öngören belli bir ağırlığı olabileceği aktarılmıştır.24 Ancak ölçüt ağırlıklarına ilişkin net veriler halen yoktur.

Bu çalışmada, DAG’nin zayıf bulunduğu “hafızanın yanılabilirliğini kabul, ilintili dışsal detaylar ve suça dair spesifik özellikler” ölçütlerinin Anson ve ark.’nın12 çalışmasında da tekrarlayan bir bulgu olduğu görülmüştür. Buna karşın Anson ve ark.’nın12 araştırmasında zayıf DAG gösterilen “spontane ifade ve kendi psikolojik durumuna atıf” ölçütleri açısından bu çalışmada orta-güçlü DAG saptanmıştır. Öte yandan zayıf DAG’nin gösterildiği “ilintili dışsal detaylar” Akehurst ve ark.’nın13 araştırmasında, “hafızanın yanılabilirliğini kabul” Horowitz ve ark.’nın11 araştırmasında, “suça dair spesifik özellikler” ise Niveau ve ark.’nın16 araştırmasında da tekrarlayan bulgular olmuştur. Buna karşın bu araştırmalarda zayıf DAG gösterilen diğer ölçütler açısından (alışılmadık detaylar, yanlış yorumlanmış detayların doğru aktarımı, saldırganı affetme, gereksiz ayrıntılar, kendiliğinden düzeltmeler, kendini suçlama) bizim araştırmamızda orta-güçlü DAG bulunmuştur. Bu sonuçlar, ÖBİA’ya göre yapılan adli değerlendirmelerdeki heterojeniteyi yansıtmaktadır. Dahası bizim çalışmamızda, aynı meslek grubunda yer alan değerlendiriciler arasındaki güvenilirliğin birçok ölçütte zayıf olduğu gösterilmiştir. Bu sonuçlar, tek değerlendiricinin ÖBİA’ya göre sunduğu verilerin yetersiz kalabileceğini, birden fazla değerlendiricinin ortak raporunun daha değerli olabileceğini düşündürmüştür. Öte yandan bu sonuçlar, yalnızca ÖBİA ölçütlerine göre güvenilirlik değerlendirmesinde bulunmanın uygun olmayacağı verisini desteklemektedir.5, 21

Çalışmanın Kısıtlılıkları

Bu çalışmada, yalnızca ÇİM arşivinde yer alan adli görüşme videoları izlenmiş, kaydı izlenen mağdurlara ait adli dosya incelemesi yapılmamıştır. Bu hali ile ÖBİA değerlendirmesi, soruşturma aşamasında kaydedilen adli görüşmeler ile sınırlıdır. İGD basamaklarından yalnızca ÖBİA değerlendirmesi aşaması tamamlanmış olup cinsel istismar mağdurlarına ait beyanların şüpheli ya da güvenilir olarak sınıflanması yapılmamıştır. Çalışmaya seçilen adli görüşme kayıtları, cinsel istismar yönünde fiziksel bulgusu olan mağdurlar arasından seçilmiştir. Nitekim toplam puanlar, tüm mağdurlarda 16 puan üstünde (güvenilir beyan) hesaplanmış, bunun da değerlendiricilerin puanlamasını etkilemiş olabileceği düşünülmüştür. Son olarak bu çalışmanın önemli kısıtlılıklarından biri; değerlendirmeye alınan mağdurların zihinsel yetersizliği ya da diğer ruhsal bozukluklarının bir dışlama ölçütü olarak alınmamış olmasıdır. Bu tür dezavantajlar, mağdur beyanlarının kalitesini etkileyebileceği gibi değerlendirici puanlamasını da etkilemiş olabilir, bu durumda çalışma sonuçlarının genellenebilmesi için homojen gruplarda yeni araştırmalara ihtiyaç vardır.


Sonuç

Adli olguların beyanlarının içerik bakımından kapsamlı biçimde değerlendirilmesinde ÖBİA kullanılabilir. Ancak beyanın güvenilirliği çok boyutlu değerlendirme gerektiren bir durumdur. Bu çalışmanın sonuçları, güvenilirlik ile ilişkili içerik analizinde değerlendiriciler arası farklar olabileceğini göstermiştir. Bu tür bir değerlendirmenin, bu konuda iyi eğitim almış ve deneyimli kişilerce yapılmasının uygun olacağı, aksi halde verilerin hatalı yorumlanmasının söz konusu olabileceği düşünülmüştür. Öte yandan, içerik analizinin birden fazla kör değerlendirici ile gerçekleştirilmesi ve bir karara varılması da uygun bir yaklaşım olabilir. Sonuç olarak, Türkiye’deki hukuk sisteminde beyanın güvenilirliği analizi standardize bir uygulama değildir. Mevcut sistemde, beyanın güvenilirliğine yönelik istenen raporlara ne yanıt verildiği ve bu yanıtlar ile mağdurlara ait dava sonuçları arasındaki tutarlılığın ne düzeyde olduğu gibi soruların yanıtı belirsizdir. Bilimsel kanıta dayalı yeni yasal düzenlemeler için bu alanda yapılacak kapsamlı araştırmalara ihtiyaç olduğu söylenebilir.

Etik

Etik Kurul Onayı: Bu çalışma için, çalışmanın yürütüldüğü ÇİM’nin bağlı olan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi etik kuruluna başvurulmuş, onay alındıktan sonra görüşme kayıtları, değerlendiriciler tarafından ÇİM’de izlenmiştir. Protokol no: 2017/35.

Hasta Onayı: Değerlendiriciler, çalışmaya başlamadan önce, adli görüşme kayıtlarını yalnızca ÇİM’de izleyeceklerine ve çalışma amacı dışında kişisel kayıt almayacaklarına yönelik taahhütte bulunmuştur.

Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu ve editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir.

Yazarlık Katkıları

Konsept: Ç.B., B.Ü.G., G.O., B.M.K., G.E., N.K., Dizayn: Ç.B., B.Ü.G., G.O., B.M.K., G.E., N.K., Veri Toplama veya İşleme: Ç.B., B.Ü.G., G.O., B.M.K., Analiz veya Yorumlama: Ç.B., Literatür Arama: Ç.B., G.E., N.K., Yazan: Ç.B.

Çıkar Çatışması: Yazarlar tarafından çıkar çatışması bildirilmemiştir.

Finansal Destek: Yazarlar tarafından finansal destek almadıkları bildirilmiştir.


Resimler

  1. TUİK 2017 güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuklar. https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=98&locale=tr Erişim tarihi 10.09.2020
  2. Novo M, Seijo D. Judicial judgement-making and legal criteria of testimonial credibility. European Journal of Psychology Applied to Legal Context. 2010;2:91-115.
  3. Blandon-Gitlin I, Pezdek K, Rogers M, Brodie L. Detecting deception in children: an experimental study of the effect of event familiarity on CBCA ratings. Law Hum Behav. 2005;29:187-197.
  4. Oberlader VA, Naefgen C, Koppehele-Gossel J, Quinten L, Banse R, Schmidt AF. Validity of content-based techniques to distinguish true and fabricated statements: A meta-analysis. Law Hum Behav. 2016;40:440-457.
  5. Eyüpoğlu A. Cinsel İstismar Mağduru Çocuk İfadelerinin Ölçüt Bazlı İçerik Analizi (CBCA). Güvenlik Bilimleri Dergisi. 2012;1:1-22.
  6. Amadoa BG, Arcea R, Fariñab F. Undeutsch hypothesis and criteria based content analysis: A meta-analytic review. The European Journal of Psychology Applied to Legal Context. 2015;7:3-12.
  7. Vrij A, Akehurst L, Soukara S, Bull R. Will the truth come out? the effect of deception, age, status, coaching, and social skills on CBCA scores. Law Hum Behav. 2002;26:261-283.
  8. Welle I, Berclaz M, Lacasa MJ, Niveau G. A call to improve the validity of criterion-based content analysis (CBCA): Results from a field-based study including 60 children’s statements of sexual abuse. J Forensic Leg Med. 2016;43:111-119. 
  9. Akehurst L, Bull R, Vrij A, Köhnken G. The effects of training professional groups and lay persons to use criteria-based content analysis to detect deception. Applied Cognitive Psychology. 2004;18:877-891.
  10. Herman S. Improving decision making in forensic child sexual abuse evaluations. Law Hum Behav. 2005;29:87-120. 
  11. Horowitz SW, Lamb ME, Esplin PW, Boychuk TD, Krispin O, Reiter- Lavery L. Reliability of criteria-based content analysis of child witness statements. Legal Criminol Psychol. 1997;2:11-21.
  12. Anson DA, Golding SL, Gully KJ. Child sexual abuse allegations: reliability of criteria-based content analysis. Law Hum Behav. 1993;17:331-342.
  13. Akehurst L, Manton S, Quandte S. Careful calculation or a leap of faith? A field study of the translation of CBCA ratings to final credibility judgements. Appl Cogn Psychol. 2011;25:236-243.
  14. Çelik D, Çocukluk Çağı Cinsel İstismar Olgularında Mağdur İfadesinin Delil Niteliği ve İfade Geçerlilik Analizi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 2014.
  15. Undeutsch U. Statement reality analysis. In: Trankell A, editor. Reconstructing the past. Deventer, The Netherlands: Kluwer, 1982; 27-56.
  16. Niveau G, Lacasa MJ, Berclaz M, Germond M. Inter-rater Reliability of Criteria-Based Content Analysis of Children’s Statements of Abuse. J Forensic Sci. 2015;60:1247-1252.
  17. Koo TK, Li MY. A Guideline of Selecting and Reporting Intraclass Correlation Coefficients for Reliability Research. J Chiropr Med. 2016;15:155-163. 
  18. Hayran M, Hayran M. Basic statistics for health research. Art Ofset Matbaacılık, Ankara, 2011.
  19. Vrij A, Akehurst L, Soukara S, Bull R. Let me inform you how to tell a convincing story: CBCA and reality monitoring scores as a function of age, coaching, and deception. Canadian Journal of Behavioural Science. 2004;36:113-126.
  20. Lamb ME, Sternberg KJ, Esplin PW, Hershkowitz I, Orbach Y, Hovav M. Criterion-based content analysis: a field validation study. Child Abuse Negl. 1997;21:255-264.
  21. Santtila P, Roppola H, Runtti M, Niemi P. Assessment of child witness statements using Criteria-Based Content Analysis (CBCA): The effects of age, verbalability, and interviewer’s emotional style. Psychology Crime and Law. 2000;6:159-179.
  22. Manzaneroa AL, Scottb MT, Valleta R, Arózteguia J, Bullc R. Criteria-based Content Analysis in True and Simulated Victims with Intellectual Disability Anuario de Psicología Jurídica 2019;29:55-60.
  23. Vrij A. Criteria-Based Content Analysis: A qualitative review of the first 37 studies. Psychology, Public Policy, and Law. 2005;11:3-41.
  24. Maier BG, Niehaus S, Wachholz S, Volbert R. The Strategic Meaning of CBCA Criteria From the Perspective of Deceivers. Front Psychol. 2018;9:855.